
Romantik ilişkiler çoğu zaman yalnızca iki kişinin bir araya gelmesi değildir; görünmez biçimde iki aile sistemi, iki çocukluk deneyimi ve iki farklı ilişki dili de bu beraberliğin içine taşınır. Birçok çift, yaşadıkları çatışmaların o an yaşanan durumdan kaynaklandığını düşünse de, ilişkide ortaya çıkan birçok duygu ve tepki derinlerde köken aile deneyimlerinin izini taşır. Bu nedenle romantik ilişkilerde sınırlar ve köken aile arasındaki denge, hem duygusal yakınlığı hem de ilişki sağlığını belirleyen temel bir alan haline gelir.
Köken aile, sevgiye nasıl karşılık verdiğimizi, ihtiyaçlarımızı nasıl dile getirdiğimizi, kırıldığımızda nasıl geri çekildiğimizi ya da öfkelendiğimizi şekillendirir. Çocukken güvenli hissetmek için geliştirdiğimiz tutumlar, yetişkinlikte romantik ilişkilerde otomatik biçimde tekrar edebilir. Bir kişi ilişkide sürekli uyum sağlamaya çalışırken kendini geri plana atabilir; bir diğeri reddedilme ihtimaline karşı mesafe korumayı daha güvenli bulabilir; kimisi ise çatışmayı kayıp tehdidiyle eşleştirdiği için tartışmalardan kaçar. Partnerin davranışı, aslında geçmişteki bir duyguyu harekete geçirir ve tepki çoğu zaman o ana değil, eski bir deneyime yönelir.
Bu noktada sınırlar, romantik ilişkinin sağlıklı bir çerçevede ilerleyebilmesi için kritik bir işlev üstlenir. Sınır, partneri dışarıda bırakmak ya da aileden kopmak anlamına gelmez; “biz” alanını tanımlamak, ilişkiyi bağımsız bir yetişkin ilişkisi olarak konumlandırmaktır. Sağlıklı sınırlar olduğunda kişi hem ailesiyle bağını sürdürebilir hem de partnerine duygusal olarak yer açabilir. Ancak sınırlar belirsiz olduğunda çift, kararlarını aile beklentilerine göre almak zorunda hissedebilir, mahrem alanlarına müdahale yaşanabilir ya da ilişkide öncelik sırası sürekli değişken hale gelebilir. Bu durum özellikle evlilik, taşınma, çocuk sahibi olma gibi geçiş dönemlerinde daha görünür olur.
Romantik ilişkilerde en sık rastlanan zorluklardan biri, partnerlerden birinin ailesine karşı yoğun sorumluluk, suçluluk ya da ayrışma korkusu yaşamasıdır. Bazen “iyi evlat olma” rolü, “yetişkin partner olma” rolünün önüne geçer ve kişi farkında olmadan kendi ihtiyaçlarını geri plana iter. Diğer partner ise dışarıda bırakılmış ya da ikinci planda kalmış hissedebilir. Böyle anlarda çatışma çoğu zaman kişiler arasında değil, görünmez biçimde iki aile dinamiği arasında yaşanır. Sorun yalnızca davranışta değil, ilişkiye taşınan anlamdadır.
Sınır koymak romantik ilişkide mesafe yaratmaz; aksine yakınlığı mümkün kılar çünkü sınırlar, ilişkinin nerede konumlandığını ve kimin hangi sorumluluğu taşıdığını netleştirir. “Ailemle bağım sürsün ama kararlarımız bize ait olsun” diyebilmek, yetişkinleşmiş bir ilişki pozisyonudur. Bu süreç, kopuşa değil, farklı bir ilişki biçimine geçişe işaret eder. Çoğu zaman küçük ama tutarlı adımlar, açık ve saygılı iletişimle desteklenir. İlk başta suçluluk ya da gerginlik hissetmek olağandır; bu duygular, eski düzenin değişmeye başladığını gösterir.
Romantik ilişkilerde köken aileyle sınır arasındaki denge kurulduğunda çift, birbirini yalnızca partner olarak değil, aynı zamanda geçmiş yaraları ve öğrenmeleri olan iki insan olarak görmeye başlar. Bu bakış açısı, suçlayıcı bir dilden anlayışlı bir dile geçişi kolaylaştırır. Partnerin tepkisi “neden böyle yapıyorsun?”dan “bunu nerede öğrendin?” sorusuna doğru evrilir. Bu da ilişkide hem empatiyi hem de duygusal güveni güçlendirir.
Sonuç olarak, romantik ilişkide köken aileden bütünüyle bağımsız olmak mümkün değildir; mesele bağları koparmak değil, onları yeniden tanımlayabilmektir. Sağlıklı sınırlar kurulduğunda, kişi hem ailesiyle ilişkisini sürdürebilir hem de partneriyle kurduğu bağı özgür ve özerk bir alan içinde yaşayabilir. Bu süreç bazen destek, farkındalık ve zaman gerektirir; ancak uzun vadede hem ilişki doyumunu hem de bireysel iyilik halini derinlemesine besleyen bir dönüşüm sunar.
Kaynakça:
Hazan, C., & Shaver, P. R. (1987). Romantic love conceptualized as an attachment process. Journal of Personality and Social Psychology, 52(3), 511–524.
Göktürk Merkez Mahallesi, Belediye Caddesi, Koray Bianco Residence C Blok No:13 D:233, Göktürk, Eyüpsultan, İstanbul, Türkiye
ÇALIŞMA ALANLARIMIZ
MENÜ
ÇALIŞMA SAATLERİMİZ
P.tesi - C.tesi: 09:00 - 19:00
Pazar: Kapalı
© Copyright 2024 İklim Psikolojik Danışmanlık Merkezi - Tüm Hakları Saklıdır.